Çocukta özgüven için koşulsuz sevgi!
Uzmanlar, kendine güvenen bir çocuk yetiştirmek için en önemli şartın koşulsuz sevgi olduğuna dikkat çekiyor.
“Bizler çocuklarımıza çözmeleri gereken problemler vermek yerine, unutmamaları gereken yanıtlar veririz.”
Roger Lewin’in bu sözü ebeveynlerin çocuk yetiştirirken atlayabildikleri önemli bir noktaya değiniyor.
Anne babalar çocuklarının problem çözme ve sorunlarla baş etme mekanizmalarını geliştirmek yerine onların yaratıcılıklarını törpüleyerek kendi doğrularını çocuklarına aktarabiliyorlar.
Elbette ki ebeveynler çocukları için her zaman her şeyin en iyisini isterler; ancak bunu gerçekleştirirken çocukların mücadele gücü ve özgüven kazanmalarına fırsat tanımaları önem taşır.
Deneyimleri çocuklarınınkinden daha fazla olan ebeveynler, olayların sonucunu öngörüp olası olumsuz neticelerden çocuklarını korumayı arzu ederler.
Karşılarındakinin kendi istek ve düşünceleri olan bir birey olduğunu ise çoğu zaman unuturlar. Çocukların kendilerini tanıyabilmeleri, ilgi ve yeteneklerini geliştirebilmeleri ve başarabildiklerini görüp özgüven kazanabilmeleri için anne babaların sabırlı davranmaları ve çocuklarına kendilerini keşfetmeleri için fırsat tanımaları gerekir.
Ayakkabısını bağlamak isteyen bir çocuğa bunun yöntemi gösterilmeli ve bağlaması için ona zaman tanınmalıdır. Çocuk bu süreçte büyük bir çaba gösterir ve heyecan duyar.
Anne babalar yalnızca çocuk ihtiyaç duyduğunda devreye girmeli ve ona yardım etmelidirler. Ayakkabısını bağlamayı başaran çocuk, çaba gösterdiğinde başarıya ulaşabileceğini keşfeder ve buna bağlı olarak çocuğun özgüveni gelişir. Anne babalar çocuğun bu başarısı karşısında onu övmeli ve gösterdiği gayreti olumlu bir şekilde pekiştirmelidirler.
Tablo her zaman çocuğun bir seferde ayakkabısını bağlayabilmesiyle sonuçlanmaz. Uğraş gösteren ama hedefine ulaşamayan çocuk da çabası için takdir edilmelidir. Kendine güvenip denemeye devam ettiği takdirde başarılı olacağı vurgulanmalıdır.
(“Kırk saattir uğraşıyorsun bir ayakkabıyı bağlayamadın. Artık çıkmamız lazım, getir ben bağlayayım!” gibi bir tutum sergilemek yerine “Doğru ilerliyorsun, geriye son düğümü atman kaldı. Şimdi ben sana yardımcı olayım. İşlerimiz bitince kaldığımız yerden denemeye devam ederiz.” tarzı bir yaklaşımla çocuk denemeye devam etmesi için teşvik edilmelidir.)
HATA YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜ TANIYIN
Çocukların hedeflerine ulaşmaya çalışırken hata yapmaları çok doğaldır.
Ebeveynler çocuklarına hata yapmanın olağan olduğunu anlatmalı ve onlara hata yapma özgürlüğü tanımalılardır.
Yapılan hatalar olumsuz sonuçlar doğurabilir, kriz ortamı yaratabilirler. Bu gibi durumlarda ise çocuklara soğukkanlı olmaları ve ortaya çıkan sonuçlarla baş etmeleri konusunda destek olmak gerekir. Çocuklar zaman içinde sebep-sonuç bağını kuracak ve olumsuz sonuçlarla karşılaşmalarına yol açan kararlar vermeyi bırakacaklardır.
Bu süreç içinde ebeveynler çocuklarını yapıcı bir şekilde eleştirmeli ve yapılan hataları kişilikleri ile bağdaştırmamalıdırlar (“Sinemaya gideceğine oturup dersini çalışsaydın böyle olmazdı. Tembellik senin içine işlemiş!” demek yerine “Bir dahaki sefer sinemaya gitmek için ayırdığın zamanı da ders çalışmaya ayırırsan daha farklı bir sonuç elde edebilirsin. İstediğin notu almak için daha fazla çaba göstermen gerekiyor.” gibi bir yaklaşım çocuğunuz için daha yapıcı olacaktır.).
DEMOKRATİK AİLE ORTAMI ÖNEMLİ
Özgüveni yüksek bir çocuk yetiştirmenin bir başka püf noktası ise güçlü bir iletişimdir. Çocukların sosyal ortamda kendilerini en iyi şekilde ifade edebilmeleri için demokratik bir aile ortamı içinde yetişmeleri önem taşır.
Düşünceleri ciddiye alınan ve fikirleri dinlenen çocuklar önemsendiklerini hissederler ve ayakları yere basan bir birey olma yolunda ilerleme gösterirler (“Sen karışma daha çocuksun.”, “Aklının ermediği işlere burnunu sokma.” gibi cümleler kurmaktan kaçınmak gerekir). Kendini ifade etmenin önemiyle birlikte konuşulan kişinin sözünü kesmeden onu dinlemenin de önemi çocuğa aktarılmalıdır.
Kendine güvenen bir çocuk yetiştirmek için en önemli şart ise koşulsuz sevgidir. Çocuk, ailesinin sevgisini başarısı ile elde edeceğini düşünürse, çocuğun hata yapma oranı ve buna bağlı olarak başarısız olma ihtimali de artar. Çocuklara onları oldukları gibi kabul ettiğimizi ve her koşulda onları sevdiğimizi belirtmeli, başarısız olduklarında dahi yanlarında olacağımızı vurgulamalıyız.
Uzm. Psk. B. Asena Soydaş